|
|
|
|
Hazreti İsa ve Hazreti Mehdi Hakkında |
|
|
Hazret-i İsa Ölmedi
Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum. Son yıllarda, gazetelerde, televizyonlarda dinin emir ve yasaklarının tartışılmadığı, sorgulanmadığı gün olmuyor. Ramazan geliyor, oruç tartışılıyor. Bayram geliyor, kurban tartışılıyor… Namaz, tesettür, kadın, içki…hergün mutlaka bir tartışma konusu bulunuyor. Tartışmalarda ön plana çıkartılan kimseler de, yorumlarını İslama zarar verecek şekilde yapıyorlar. Muteber kitaplarda yazılan, ondört asırdır yaşanan İslama aykırı yanlış yorumlar hep. Bunların plansız, programsız, dış desteksiz olduğu söylenebilir mi?
Bütün bu olup bitenler bana daha önce de yazdığım baş misyoner Zwemer’in misyonerler kongresinde yaptığı şu konuşmayı hatırlatıyor: “Sizin göreviniz, Müslümanların Hristiyan yapılması değildir. Asıl göreviniz onları, dinlerini sorgular ve tartışır hale getirmektir.”
Dini sorgulanır, tartışılır hale getirtmekten maksatları da, alt yapısı olmayan, dini iyi bilmeyen kimselerin zihinlerine, “Biri öyle söylüyor diğeri başka türlü söylüyor, bu nasıl dindir!” şüphesini yerleştirerek dinden soğutmak, uzaklaştırmak ve kendi tuzaklarına düşürmek...
Son günlerde gündeme taşıdıkları konu; İsa aleyhisselamın gelip gelmeyeceği hususu. Halbuki bu tartışılacak bir konu değildir. Hakiki İslam alimleri arasında, kıyamete yakın Hz.İsa’nın geleceği konusunda icma, söz birliği vardır. Bu konuda zihinleri karıştırıp İslamı içeriden yıkmak isteyenlere cevap olarak son devir Ehli sünnet alimlerinden şeyhülislam vekili Zahid el-Kevserî, Hz. İsa’nın kıyamete yakın yeryüzüne ineceği meselesine dair “Nazretu’n-Abira” isminde bir kitap yazmıştır.
Kevseri, bu konuda Kur’an-ı kerimde bulunan ayetleri ele alarak inceledikten sonra, bu ayetlerin Hz. İsa’nın ineceğini çok açık, sarih, kesin bir şekilde ifade eder. Üstad Kevseri konu ile ilgili hadislerin mütevatir derecesine ulaşan hadisler olduğunu belirtir. Mütevatir hadis, her asırda yalan söylemesi mümkün olmayan çok kimselerin bildirdiği hadislerdir. Akide ve inanç konusunda mütevatir hadisler de Kuran ayetleri gibi bir kaynak oluşturur.
Kevseri, Kuran ve sünnet naslarının yanı sıra, bu hususta eskiden beri Müslüman alimlerin arasında görüş birliği (icma) olduğunu belirtir. İslam alimleri, Hz. İsa’nın kıyametten önce yeryüzüne ineceği ve aynı zamanda zuhur edecek olan kötülük ve şerrin lideri Deccali öldüreceği hususunda birleşmişlerdir.
Bu husus çeşitli muteber sahih hadis kitaplarında yer almış, akaid kitaplarında da kıyamet alametleri arasında sayılmıştır. Bu mesele, yorum yapılamayacak kadar açık olduğu için herkesin paylaştığı ortak bir dini akide olarak kabul edilmiştir.
Çünkü, mütevatir hadisler kesin bir bilgidir. Bu haberlerin doğru veya yanlış olması hiç kimse tarafından tartışma konusu yapılamaz. Bu nedenle Fıkıh usulü alimleri bunlara inanıp gereği ile amel etmenin zaruri olduğu söyler.
Bu konu geçmişte de Ehli sünnetin dışındaki kimseler tarafından zaman zaman dile getirildiği için, İslam alimleri, İsa aleyhisselamın ölmediğine, ruh ve beden ile beraber olarak tekrar geleceğine, Muhammed aleyhisselamın dinine tabi olacağına dair 20’den fazla kitap yazmışlardır. Bunların en meşhurlarından biri, Hindistan’ın büyük alimlerinden Enver Şah Keşmiri'nindir. Enver Şah Keşmirî (1292-1352 Hicri) Hz.İsa’nın yeniden geleceği hakkında bildirilen bütün hadis-i şerifleri bir araya toplamış. “et-Tasrih bimâ tevâtera fi nuzuli el-Mesih” adını verdiği bir eser vucuda getirmiştir. Kitapta, bu konudaki 100’den fazla mütevatir hadis-i şerife yer verilmiştir. Keşmiri, bu eserinde, İsa aleyhisselamın geleceği konusundaki hadisi-i şeriflerin mütevatir olduklarını inkarının küfür olduğunu bildiriyor.
Hazret-i İsa Gelecek
Dün, son günlerde bazı “aykırı” düşünce sahibi kimselerin tartışma konusu yaptıkları, Hazret-i İsa’nın gelip gelmeyeceği hususunda, Ehli sünnet alimlerinin “ Hz. İsa ölmedi, kıyamete yakın gelecektir. Bu husus ayeti kerime ve mütevatir hadis-i şerifler olduğundan geleceğine inanmayan dinden çıkar” sözlerini nakletmiştim. Bugün olduğu gibi geçmişte de, Ehli sünnet alimleri arasında bu konuda icma yani söz birliği olmasına rağmen, çatlak ses çıkartan Ehli sünnet dışı marjinal fikirler üreten kimseler çıkmıştır. Bunlar, kendilerini mezhepler üstü gören, aklı vahyin üstünde tutan, İbni Teymiyye, İbni Kayyım, Abduh, Reşit Rıza, Şeltüt, Seyyid Kutup, Fazlurrahman gibi kimselerdir. Bugün ülkemizde, Hz.İsa’nın gelmeyeceğini iddia eden ilahiyatçılar da bunların uzantılarıdır.
Halbuki, Hz.İsa’nın ölmediği Nisa Suresinin 157. ayetinde; göğe kaldırıldığı, 158. ayetinde; Ehli kitabın her birinin Hz.İsa’ya ölmeden önce muhakkak iman edeceği 159. ayetinde, bildirilmektedir. Öldüyse nasıl iman edecekler? Ali İmran Suresi 55. Ayetinde de, “Ey İsa, doğrusu seni teveffi ettireceğim. Seni kendime yükselteceğim ve seni küfredenlerden temizleyeceğim…” buyurulmaktadır. Üstad Kevseri, “Nazretun Abira" kitabında ayette geçen “teveffi” kelimesini şöyle izah etmektedir: Hz. İsa’nın geleceğini inkar edenler, bu kelimenin vefat ve öldürmek manasına geldiğini, dolayısıyla onun ölmüş olduğunu ileri sürmekteler. Halbuki teveffi kelimesinin buradaki manası “kabzetmek ve almak”tır. O halde ayetin anlamı : “Seni yerden alacağım ve semama kaldıracağım” şeklindedir.
Bu konu hadis-i şeriflerde de açıkca bildirilmiştir. İsa aleyhisselamın ruh ve beden olarak geleceğini haber veren 100’den fazla mütevatir hadisi şerif vardır. Bunlardan bazıları:
"Nefsim elinde olana yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa, adil bir yönetici olarak aranıza inecektir. Sonra haçı kıracak, domuzu öldürecek ve harbe son verecektir.” (Buhari, Müslim, Müsned-i Ahmed)
"Meryem oğlu İsa, nüzül etmedikçe kıyamet kopmayacaktır..." (Buhari,İbn Mâce)
"On alamet belirmedikçe kıyamet kopmaz: (1) Duman, (2) Deccâl, (3) Dâbbet'ül-Arz, (4) Güneşin batıdan doğması, (5) Meryem oğlu İsa'nın nüzulu, (6) Ye'cüc ve Me'cüc, (7) Üç büyük yer kayması: Biri doğu'da (8) İkincisi batı'da, (9) Üçüncüsü Arap yarımadasında, (10) Yemen'de çıkacak ve insanlığı mahşere kadar körükleyen bir yangın." (Müslim, Ebu Dâvud )
“İsa inecek ve Deccâl'i öldürecek. Bundan sonra İsa yeryüzünde adil bir imam ve hak tanır bir yönetici olarak kırk yıl kalacaktır.” (Müsned-i Ahmed)
"Ümmetimden daima Hak üzere sebat eden ve düşmanları alteden bir grup olacak. Tâ ki Allah'ın hükmü gele ve Meryem oğlu İsa nuzül ede..." (Müsned-i Ahmed)
Hz.İsa, yeni bir din getirmeyecek Muhammed aleyhisselama tabi olarak gelecektir. Allahü teâlâ, bütün peygamberlerden zamanına ulaştıklarında Muhammed aleyhisselama tabi olacaklarına dair söz aldı (Ali imran-81). Hz. İsa, son din olan İslamiyeti dünyaya yayacaktır. Herkesi, Kur’an-ı kerime ve son peygamber Muhammed aleyhisselama imana çağıracaktır! (Göğe kaldırılmada Hıristiyanlar ile aramızdaki fark şu: Onlar, Hz. İsa’nın çarmıha gerilerek öldürüldüğüne, kabre konulduktan sonra diriltirilip göğe yükseltildiğine inanır. Biz Müslümanlar ise, çarmıha gerilenin hain Yehuda’nın olduğuna, Hz. İsa’nın diri olarak göğe kaldırıldığına inanırız.)
Bugüne kadar, Ehli sünnet alimleri, bu açık ifadelere hiçbir yorum getirmemişler, olduğu gibi inanmışlardır. Bundan sonra da, ehli sünnet yolunda olanların böyle inanmaları, Ehli sünnet dışı aykırı yorumlara itibar etmemeleri gerekir.
Hazret-i Mehdi de Gelecek
Son günlerde bazı ilahiyatçılar, hazreti İsa’nın gelmeyeceği iddiasını ortaya atarak yeni bir tartışma daha başlattılar. Geçenlerde, bu konuda icma (ittifak) bulunduğu için, Hz. İsa’nın geleceğine inanmamanın insanı dinden çıkartacağını vesikaları ile bildirmiştik. İmam-ı a’zam, imam-ı Malik, imam-ı Safii, İmam-ı Ahmed, imam-ı Es'ari, imam-ı Maturidi, Suyuti, Teftazani, F. Razi gibi Ehli sünnet büyüklerinin Hz. İsa’nın geleceği konusunda ittifakının bulunduğunu yazmıştık.
Şimdi de, buna bağlı olarak Hazreti Mehdi’nin gelmeyeceği konusu tartışılmaya başlandı. Tartışmayı başlatanlar da yine aynı guruh. Aklı naklin üstünde tutan, kendi akıllarının almadığı hadis-i şerifleri, İslam büyüklerinin sözlerini inkar eden guruh. Geçenlerde bunlardan biri, Hz. İsa konusunda; bütün hadis kitaplarında geçiyor, inkarı mümkün değil ancak bunlar akla mantığa aykırı, kabulü mümkün değil dedi. Bu nasıl bir mantık bu nasıl bir akıl, bu duruma nasıl gelindi anlamak mümkün değil. Şu anektot böyle “aykırı” davranışların sebebini anlamamızı biraz kolaylaştırıyor. 1950’li yıllarda, dini okullar açılıp dini faaliyetler yoğunlaşınca, bazı kesimler rahatsızlıklarını dile getirirler. Daha sonra, “Bu okullara, dini mihraptan yıkmak için müsaade ediliyor!” cevabı ile de rahatlarlar.
Şimdi gelelim hazreti Mehdi konusuna. Hz. Mehdi’nin geleceği hadis-i şeriflerle bildirilmiş, İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin (Alamat-i Mehdi), İmam-ı Süyutî hazretlerinin (El-bürhan) ve İmam-ı Şaranî hazretlerinin (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitaplarında, iki yüze yakın alameti açıklanmıştır. Bu hadis-i şeriflerden bazıları şunlar:
“Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.” (Tirmizî)
“Yeryüzüne dört kişi malik oldu. İkisi mümin, ikisi kâfir idi. Mümin olan Zülkarneyn ile Süleyman aleyhisselam idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrud ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, benim evladımdan biri yeryüzüne malik olacaktır.” (İ.Süyuti)
“Eshab-ı Kehf, Hz. Mehdinin yardımcıları olacak ve Isa aleyhisselam bunun zamanında gökten inecektir. Isa aleyhisselam, Deccal ile harb ederken, Hz. Mehdi, onunla beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesabların tersine olarak, Ramazan-ı şerifin 14. günü güneş ve ilk gecesinde ay tutulacaktır.” (İ.Süyuti)
“Mehdinin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek, "Bu Mehdidir, sözünü dinleyiniz" diyecektir.” (Ebu Nuaym)
“Mehdi gelince daha önce görülmemiş bir bereket olacak, ümmetim rahat edecektir.” (İbni Ebi Şeybe)
“Isa, evlatlarımdan Mehdinin arkasında namaz kılacaktır.” (İbni Hacer-i Mekki)
“Benden sonra fitneler, harpler, hicretler olur. O kadar yayılır ki fitnenin dokunmadığı müslüman kalmaz. Bu kötü durum, Mehdi çıkıncaya kadar devam eder” (Ebu Nuaym)
“Mehdi evlenir, bir oğlu olur. Bu son doğan çocuk olur, ondan sonra kısırlık yayılır, doğum olmaz. Böylece halk tükenir.” (Kurtubi)
İmam-ı Rabbanî hazretleri de, “Yeryüzünü küfür ve kâfirlik kaplamadıkça, Mehdi gelmez” hadis-i şerifini naklederek, hazret-i Mehdi çıkmadan önce, küfür ve kâfirliğin her yere yayılacağını bildirmektedir.
Kütüb-i sitteden Buharî, Müslim, Ebu Dâvud, İbni Mace, Tirmizî ve diğer hadis âlimlerinin bildirdikleri bu hadis-i şerifleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını akıl ve insaf sahibi hiç kimse inkar etmez, edemez. Tevil de edemez. Herkes dinin hükümlerini tevil etmeye kalkarsa ortada din diye bir şey kalmaz. Bu kadar açık deliller karşısında, Hz. Mehdinin gelmeyeceğini söylemek büyük cahillik ve büyük taassup olur.
Mehmed ORUÇ // www.mehmetoruc.com
=====================================
Hazret-i İsa gökten inecektir |
Sual: Bir yazar, (İsa ölmüştür, tekrar gelemez) diyor. Bu hususta bilgi verir misiniz?
CEVAP
Tefsirlere geçmeden önce, Nisa suresindeki iki âyetin mealine bakalım:
(Allah’ın resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için yahudileri lanetledik. Hâlbuki onlar İsa’yı öldürmediler, asmadılar da, öldürülen kimse kendilerine İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler tam bir kararsızlık içinde; bu konuda zandan başka hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah İsa'yı kendi nezdine kaldırmıştır.) [Nisa 157-158]
Allahü teâlâ, bu âyetlerde Hazret-i İsa’nın öldürülmediğini kesin olarak bildiriyor. İleride gelecektir, kendi nezdinden maksat, göğe kaldırılmasıdır. Yoksa Allah mekândan münezzehtir, gökte değildir. Gökleri de O yaratmıştır. Yaratılan şey, yaratana mekân olamaz.
En iyi tefsir elbette Resulullah efendimizinkidir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(On alamet çıkmadan kıyamet kopmaz. Biri İsa’nın gökten inmesidir.) [Müslim, E. Davud, Tirmizi, İbni Mace, Nesai, İ.Ahmed, Taberani, İ.Hibban, İ.Cerir]
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]
(İsa, yere inince evlenecek, bir oğlu olacak, kırk yıl kadar yaşayıp ölecek ve benim yanıma defnedilecektir.) [Tirmizi, Mevahib]
(Benim dinim üzerine İsa gelir, Deccalı öldürür, sonra kıyamet kopar.) [İ.Ahmed]
(İsa gelince Deccalı öldürür.) [Müslim, İ.Ahmed, Taberani, Ruyani, Ziya el makdisi]
(İsa, Deccalı öldürdükten sonra iki kişi arasında düşmanlık kalmaz.) [Müslim]
(Bir ümmet ki başında ben, sonunda İsa gelir. Allah onları hor etmez.) [Hâkim, Ebu Nuaym]
(Ne mutlu İsa indikten sonraki hayata...) [E.Nuaym]
(Ahir zamanda İsa indikten sonraki hayat ne güzeldir. Yağmur yağdırması için gökyüzüne, bitki bitirmesi için yeryüzüne izin verilir. Tohumu düz bir taşa ekersen yeşerir. Bir kişi aslanın yanından geçer aslan ona zarar vermez. Yılana basar da, onu sokmaz. İnsanlar arasında menfaat mücadelesi, karşılıklı haset ve kin olmaz.) [Ebu Said-en-Nakkaş]
(İsa, âdil bir hakem olarak indiği zaman kin, nefret ve haset kalkacaktır.) [Müslim]
(İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacaktır.) [İbni Hacer-i Mekki]
(İsa inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir. Sonra yeryüzünde sükûn emniyet meydana gelecektir. O kadar ki aslan deveyle, kaplan inekle ve kurt kuzuyla serbestçe dolaşacak, çocuklar yılanlarla oynayacaktır. İsa ölünce cenazesini Müslümanlar kaldıracaktır.) [Ebu Davud]
(İsa benim yanıma gömülecektir.) [Tirmizi]
Öldürülen ona benzetildi
Önce kolay bulunması bakımından Tibyan tefsirine bakalım:
Nisa suresinin 157 ve 158. âyeti tefsir edilirken, Hazret-i İsa’nın öldürülmediği, asılmadığı, öldürülenin ona benzetildiği ve Hazret-i İsa’nın ref edildiği, yani göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. (Tibyan c.1,s.365)
Al-i imran suresinin 55. âyetinin tefsirinde ise şöyle buyuruluyor:
(Hazret-i İsa diri olarak göğe kaldırıldı. Buhari ve Müslim’in rivayet ettiği hadiste, Hazret-i İsa, kıyamete yakın yere inecek, İslamiyetle hükmedecek, Deccalı, domuzu öldürecek ve haçı kıracaktır. Yeryüzünde 7 sene, başka bir rivayette 40 sene kalacak ve vefat ederek cenaze namazı kılınacaktır. 40 sene dünyada kaldığı ömrü olabilir. Göğe kaldırılmadan önce 33, gökten indikten sonra da 7 sene kalacaktır. Toplamı 40 tır. (Tibyan c.1, s.233)
Zuhruf suresi 61. âyetinin tefsirinde ise şöyle buyuruluyor:
İsa aleyhisselamın inmesi kıyamet alametidir. (Tibyan c.4, s.137)
Türkçe meallerin en kıymetlisi kabul edilen Hasan Basri Çantay’ın mealinde, Nisa suresinin 157 ve 158. âyetinde diyor ki:
Hazret-i İsa öldürülmedi, asılmadı, öldürülen ona benzetildi ve Hazret-i İsa göğe kaldırıldı. Bu Celaleyn tefsirinden alınmıştır. (Kur’an-ı hâkim ve meal-i kerim c.1, s150)
Al-i imran suresinin 55. âyetinin tefsirinde ise diyor ki:
(O zaman Allah, şöyle demişti: Seni öldürecek olan onlar değil, benim, seni kendime yükseltip kaldıracağım.) Dip notunda ise, (Hazret-i İsa, Nisa suresinin 157 ve 158. âyetine göre, düşmanları tarafından öldürülmemiş, Allah onu ruhu ve cesedi ile birlikte, yükseltip kaldırmıştır.) Buhari ve Müslim’deki, Kıyamete yakın ineceğini bildiren hadis-i şerif nakledilmiş ve “Bu hususta sahih başka haberler de var” denmektedir. (Kur’an-ı hâkim ve meal-i kerim c.1, s.92)
Zuhruf suresi 61. âyetinin tefsirinde ise, Hazret-i İsa’nın inmesinin kıyamet alametlerinden olduğu bildirilmektedir. Dipnotta ise, bu bilgileri Beydavi, Celaleyn ve Medarik’ten aldığı bildirilmektedir. İbni Abbas hazretlerinin, (Hazret-i İsa’nın nüzulü (yere inmesi), kıyamet alametlerindendir) ifadesine de yer verilmiştir. Buhari ve Müslim’deki Hazret-i İsa’nın ineceğini bildiren hadis-i şerif de ilave edilmiştir. (Kur’an-ı hâkim ve meal-i kerim c.3, s.900)
İmam-ı Kurtubi, El-camiu liahkamil Kur’an isimli eserinde diyor ki: Zuhruf süresi 61. âyetinde O muhakkak kıyamet bilgisidir, alametidir ondan şüphe etmeyin buyuruluyor. İbni Abbas, Mücahid, Dahhak, Elsediy ve Katade yine buyurdu ki: Deccalın da kıyamet alametlerinden olduğu gibi âyet-i kerime Hazret-i İsa’nın çıkışının da kıyamet alametlerinden olduğunu bildirir. Çünkü Allahü teâlâ onu kıyametin kopmasından önce gökten indirecektir. İbni Abbas, Ebu Hüreyre, Katade, Malik bin Dinar ve Dahhak alamet olarak bildirdiler. İbni Mesud dedi ki: Resulullah miraca çıkarken Hazret-i İsa’yı gördü. Hazret-i İsa (Kıyamet alameti Deccalın çıkmasıdır, ben inip onu öldüreceğim) dedi. Deccal çıktığı an Allahü teâlâ İsa’yı gönderir onu koklayan kâfirin nefesi kesilip ölür ve Deccalı öldürür. (Müslim, İbni Mace, Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani, Suyuti, İ. Münavi, Nevevi, Kenzil ummal, Mecmul zevaid)
Yahudi dönmesinin sualleri
Polonyalı Yahudi dönmesi M.Esed’in, internetteki şu suallerine bir cevap verir misiniz?
Sual: 1- İsa'nın tekrar dünyaya gelmesi, Kur’an ile çelişmiyor mu? Son peygamber olan Muhammed'den sonra İsa gelemez. Eğer gelirse son peygamber İsa olmaz mı? Eğer İsa peygamber olarak gelmeyecek denirse, o zaman da İsa’nın peygamberliği inkâr edilmiş olmaz mı?
CEVAP
Bir Müslüman, İsa veya Muhammed diye konuşmaz. Aleyhisselam der veya en azından hazret kelimesini kullanır. Bu ifadeler dönmemiş olduğunu, yani Yahudiliğe devam ettiğini göstermez mi? Hazret-i İsa son peygamber olarak değil, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek üzere peygamber olarak gelecektir. Bir peygamber, başka peygamberin dinini yayabilir. Mesela Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamın dinini, Yahya aleyhisselam Hazret-i İsa’nın dinini yaymak üzere peygamber olarak gönderilmiştir.
Sual: 2- İsa gelince Kur’anı inkâr etmeyeceğine göre, kendisinin peygamber olduğunu bildiren âyetlere de inanacaktır. Bu durumda Muhammed'in son peygamber oluşunu inkâr etmiş olmaz mı?
CEVAP
Hâşâ Hazret-i İsa, kendisinin peygamber olduğunu niye inkâr edecek ki? (Ben Allah’ın peygamberi İsa’yım, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek üzere Allahü teâlâ beni göndermiştir) diyecektir.
Sual: 3- Hadis kitaplarınızın iddia ettiği gibi İsa dünyaya tekrar gelse, kendisinin peygamber olduğuna dair Kur'an âyetlerine inanacak mı?
CEVAP
Hadis kitaplarınız diyorsunuz, hadis kitapları sizin değil mi? Allah’ı kabul eden Resulünün sözlerini kabul etmez mi? Senin gerçekten dönme olmadığın anlaşılmaktadır. Hâşâ Hazret-i İsa, Kur’an âyetlerine niye inanmasın ki? Onları yaymak için gelecektir.
Sual: 4- İsa peygamber dünyaya tekrar gelse, Muhammed, son peygamber unvanını koruyabilir mi?
CEVAP
Daha da kuvvetlenir. Son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinini yaymak üzere geldim demesi, İslamiyet’e hizmet etmesi, kendisine, annesine ve yüce Allah’a yapılan iftiralara bizzat cevap vermesi, Kur’an-ı kerimin doğruluğunun teyit edilmesine sebep olur.
Sual: 5- İsa geldiğinde bazı haramları helal edeceğine dair hadislere ne diyorsunuz?
CEVAP
Öyle bir hadis yoktur. İslamiyet’le hükmedecektir. Dinimizdeki dört delilden ikincisi olan hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasak edecektir.) [Buhari]
(İsa inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir.) [Ebu Davud]
|
Hazret-i İsa İslamiyet’i yayacak |
Sual: Hoşgörülü kimseler, (İsa gelince, hakiki Hıristiyanlığı yayacak, biz de Hıristiyanlarla omuz omuza verip, dinsizliği yok edeceğiz) diyorlar. Hazret-i İsa, Hıristiyanlığı mı yayacaktır?
CEVAP
Hâşâ, bu çok yanlıştır. İsa aleyhisselam geldiği zaman, Hıristiyanlığı ortadan kaldıracak, bu ümmetin bir ferdi olarak İslamiyet’i yayacaktır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa, benim dinim üzerine gelir.) [İ. Ahmed]
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]
İslamiyet gelince, Hıristiyanlık ve önceki bütün dinler nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmıştır. Hakiki Hıristiyanlık da olsa, hakiki İncil ve Tevrat da bulunsa, bunlar artık geçerli değildir. Hakikisi geçerli olacak olsaydı, Allahü teâlâ İslamiyet’i göndermez, (Hakiki İsevilik şudur, İsevi dinine devam edin) derdi. Böyle demeyip, (Hak din, yalnız İslamiyet’tir) buyurdu. (İslamiyet’ten başka din, kabul etmem) buyurdu. İslamiyet’in hükmünüyse, kıyamete kadar geçerli kıldı.
Hıristiyanlar, tahrif edilmeyen İncil’i bulsalar, aynen İsa aleyhisselamın bildirdiği gibi ibadet etseler de, Muhammed aleyhisselamı hak peygamber ve Müslümanlığı hak din olarak kabul edip Müslüman olmadıkları müddetçe, küfür üzere olurlar. Çünkü imanın altı şartından biri, bütün peygamberlere inanmaktır. Birini kabul etmeyen kâfir olur. Ehl-i kitab kâfirdir. Hoş gören çıksa da, kâfirlik asla hoş görülmez. Bir ayet-i kerime meali şöyledir:
(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hıristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]
Peygamberimize ümmet olmak için
Hakiki İncil’de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören Hazret-i İsa, ona ümmetinden olmak için çok yalvardı, dua etti ve duası kabul edildi. Allahü teâlâ, Onu diri olarak, göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yeryüzüne inecek, onun dinine uyacak ve onu yayacak, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi bozuk dinleri kaldıracaktır. (H.L.O.İman)
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz eti yemeyi yasaklayacak], İslam’dan başka bir dini kabul etmeyecektir.) [Buhari]
(Vallahi Meryem’in oğlu adil bir hakem olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]
Kitab-ül-vefa fi-fedail-il-Mustafa kitabında şöyle yazıyor: Bir gün Ka’bül-Ahbar, bir Yahudi âliminin ağladığını gördü. (Niçin ağlıyorsun?) diye sordu. Yahudi âlim söylemedi. Ka’b, (İstersen seni ağlatan şeyleri sana söyleyeyim) dedi. Yahudi âliminin, (Söyle) demesi üzerine, şöyle dedi: (Musa aleyhisselam Tevrat’tan okuyarak: “Yâ Rabbi! Ben bir ümmet gördüm ki, onlar ümmetlerin hayırlısıdır. İman etmeleri için insanlara emr-i maruf ve nehy-i münker yaparlar. İlk ve son kitaba inanırlar. Deccal ile savaşırlar. Bunları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Bunları dinleyen Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) diyerek, onu tasdik etti. Ka’b dedi ki: (Musa aleyhisselam, “Yâ Rabbi, o ümmet, çok hamd eder. Bir iş yapmak isteyince inşallah derler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin ya Ka’b) dedi. Yine Ka’b şöyle devam etti: (Musa aleyhisselam Tevrat’a bakıp, “Yâ Rabbi, ben bir ümmet görüyorum ki, onlar yükseğe çıksa tekbir getirirler, alçak yere inseler hamd ederler. Onlar için yeryüzünün toprağı temiz kılındı. O toprakla necasetten ve hadesten, cünüplükten, suyla temizlendikleri gibi temizlenirler. Yeryüzü onların mescitleridir. Yani, nerede dilerlerse, orada ibadet ederler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söylüyorsun ey Ka’b) dedi. Yine şöyle anlattı: (Musa aleyhisselam, Tevrat’ta görerek, “Yâ Rabbi, bir ümmet ki, onların Mushafları kalblerindedir. Namaz kılarken melekler gibi saf tutarlar. Mescitlerinde bal arısı gibi sesleri işitilir. Onlardan pek azı Cehenneme gider. Onları bana ümmet eyle” diye arz edince, Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) dedi. Musa aleyhisselam, Muhammed aleyhisselamın ümmetine verilen hayırları görünce, Onun ümmetinden olmak istedi. Allahü teâlâ onu teselli etti. (Şevahid-ün-nübüvve)
Dünyaya gelmiş olan 124 binden fazla Peygamberin en büyükleri, Muhammed aleyhisselama tâbi olmayı istemiştir. Musa aleyhisselam, Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile beraber, Ona tâbi olmayı istedi. İsa aleyhisselamın gökten inip, Onun dini yolunda yürüyecektir. Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennete herkesten önce gireceklerdir. (S. Ebediyye)
Hazret-i İsa’nın gelişi
Sual: Bazıları, (Hazret-i İsa gelince, hakiki Hıristiyanlıkla hükmedecek, İslamiyet’le omuz omuza gelecektir) diyor. Böyle söylemek küfür değil midir? Böyle söylemekle hem bu konudaki hadis-i şerifler inkâr edilmiş oluyor, hem de Hazret-i İsa, ilga edilen [yürürlükten kaldırılan] bir dini tavsiye etmiş oluyor ki, bu da Hazret-i İsa’ya iftira olmuyor mu? Hazret-i İsa ilk geldiğinde, ne diye kendisinden önce olan Museviliği yaymadı? Çünkü o ilga edilmişti. Peygamberimiz, neden hakiki İseviliği değil de Müslümanlığı yaydı? Çünkü İsevilik ilga edilmişti. İslamiyet’ten başka hak din olmayacağına göre, bunların Hıristiyanlık propagandası yapması, İslamiyet’le omuz omuza gelecek demesi küfür olmuyor mu?
CEVAP
Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]
(İsa benim dinim üzerine gelir, Deccalı öldürür, sonra kıyamet kopar.) [İ.Ahmed]
(İsa, inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir.) [Ebu Davud]
Bu hadis-i şerifleri Müslüman bir kimse inkâr edemez. İslamiyet’ten başka hak din de arayamaz. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Allah indinde hak din ancak İslam'dır.) [Al-i İmran 19]
(Sizin için din olarak İslam'ı beğendim.) [Maide 3]
(İslam'dan başka din arayanın bulacağı din asla kabul edilmeyecektir.) [Al-i İmran 85]
Bu âyet-i kerimeleri ve yukarıdaki hadis-i şerifleri hiçbir Müslüman inkâr edemez.
|
Hazret-i İsa niçin gelecek? |
Sual: İsa, kıyamete yakın tekrar gelecek demek, (Peygamberimiz görevini yapamadı, İsa tamamlayacaktır) anlamına gelmez mi?
CEVAP
Böyle bir iddia çok çirkindir. Her peygamber görevini yapmıştır. Musa aleyhisselam, dinini yayarken, kardeşi Harun aleyhisselamın yardımcı olmasını istemişti. Allahü teâlâ da, ona yardımcı olarak, kardeşi Harun aleyhisselamı peygamber olarak göndermişti.
Eshab-ı kiram, dinimizin yayılmasına hizmet ettiği gibi, kıyamete kadar gelecek bütün âlimler de, dinimize hizmet etmeye devam edecektir. Bu hizmet, dinimizin emridir. Hâşâ bu, Peygamber efendimizin, görevini yapamadığını göstermez. Her Müslümanın elinden geldiği kadar bunun için çalışması, birinci vazifesidir. Bu hizmete Hazret-i Mehdi ve Eshab-ı Kehf de katılacaktır. İsa aleyhisselam da, Allahü teâlâdan Peygamber efendimize ümmet olmayı istemiş ve isteği kabul edilmiştir. Kıyamete yakın, peygamberlik vazifesi ile değil, bu ümmetin bir ferdi olarak gelecek ve İslamiyet’in yayılması için çalışacak, Hıristiyanlık dahil, diğer bütün bâtıl dinleri kaldıracaktır. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbette o [İsa aleyhisselamın Kıyamete yakın gökten inmesi], Kıyametin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyin! Bana tâbi olun; tek doğru yol budur.) [Zuhruf 61, Beydavi]
Resulullah efendimiz, bu âyet-i kerimeyi açıklayarak buyuruyor ki:
(Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ebi Şeybe]
(İsa, inince evlenecek, bir oğlu olacak, kırk yıl kadar yaşayıp ölecek ve benim yanıma defnedilecektir.) [Tirmizi, Mevahib]
İsa aleyhisselam, (Deccal’ın çıkması Kıyamet alametidir. Ben gökten inip onu öldüreceğim) dedi. (Müslim, İ. Mace, Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani, İ. Süyuti, İ. Münavi, İ. Nevevi, Kenzil ummal, Mecmul zevaid)
Bu hadis-i şeriflerin hiç birini, hiç bir Müslüman, inkâr etmez.
İslâm âlimleri Nebiler gibidir
Sual: Peygamber efendimizden sonra, bir peygamber gelmeyeceğine göre, Hazret-i İsa’nın peygamber olarak gelmesi Kur’ana aykırı değil mi? Eskiden her bin senede yeni bir din ile bir resul gönderiliyormuş. Şimdi aradan bin sene geçse de, Peygamberimizden sonra peygamber gönderilmemesinin hikmeti ne olabilir?
CEVAP
Hazret-i İsa, yeni bir peygamber olarak gelmeyecek, İslamiyet’i kuvvetlendirmek için gelecek. Hazret-i Mehdi de aynı görevle gelecek. Eskiden nebiler geliyor, Resullerin getirdiği dini kuvvetlendiriyordu. Muhammed aleyhisselamdan sonra gelen âlimler bu işi yapıyorlar. Onun için Peygamber efendimiz, (Ümmetimin âlimleri beni İsrail peygamberleri gibidir) buyurdu. (İmâm-ı Yâfiî, İmam-ı Rabbani, Abdülgani Nablusi, Neşr-ül-mehasin)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İsa aleyhisselam gökten inerek, ahir zaman Peygamberinin dinine uyunca, Onun hakîkati, kendi makamından yükselerek, Ona uyduğu için, hakîkat-i Muhammedînin makamına gelir. Onun dinini kuvvetlendirir. Bunun için, eski dinlerde, ülülazm Peygamberden sonra bin yıl içinde, yeni bir Resul gönderilirdi. Bunlarla, o Resulün dini kuvvetlendirilirdi. Onun dininin zamanı bitince, başka bir ülülazm Resul ile yeni bir din gönderilirdi. Muhammed aleyhisselam, Peygamberlerin sonuncusu olduğu için ve Onun dini hiç değiştirilemeyeceği için, Onun ümmetinin âlimleri, nebiler gibi oldu. İslamiyet’i kuvvetlendirmek işi bunlara yaptırıldı. Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonra, gelecek âlimlerin sayısı az ise de, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, çok yüksek derecede olacaklardır. Bunlardan başka, ülülazm bir Peygambere de [Hazret-i İsa’ya da], Onun dinini kuvvetlendirme işi verildi. (1/209)
|
Hazret-i Mehdi gelecektir |
Sual: Mehdi hurafedir diyenler oluyor. Nasıl cevap verilebilir?
CEVAP
İbni Hacer-i Mekki, (Alamat-i Mehdi), imam-ı Süyuti, (El-bürhan) ve imam-ı Şarani (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitabında iki yüze yakın, Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir. Hazret-i Mehdi için hurafe demek, ilme ihanettir, kıyamet alametidir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.) [Tirmizi, İ.Asakir]
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacak, buluttan bir melek, “Bu Mehdidir, sözünü dinleyin” diyecektir.) [Ebu Nuaym]
(Ehl-i beytimden bir zat yeryüzüne hâkim olmadıkça kıyamet kopmaz. Onun alnı açıktır, kemer burunludur. Yeryüzü zulümle dolu iken, o, dünyayı adaletle doldurur. İdaresi yedi yıl sürer.) [Müslim]
(Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacak ve İsa bunun zamanında gökten inecek ve Deccal ile harb ederken, Mehdi, onunla beraber olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Yeryüzüne dört kişi malik oldu. İkisi mümin Zülkarneyn ile Süleyman idi. İkisi kâfir, Nemrud ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, benim evladımdan biri yeryüzüne malik olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Horasan tarafından gelen siyah sancaklılara katılın. Onların içinde Allah'ın halifesi Mehdi vardır.) [Hakim, İ.Ahmed, Deylemi]
(Nasıl helak olur bir ümmet ki, başında ben, sonunda Meryem oğlu İsa ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi vardır.) [Hâkim, İ.Asakir]
(Şarktan çıkan bir grup, Mehdi’ye yardım ederler.) [İbni Mace, Taberani]
(Mehdi çıkınca, Allahü teâlâ ona rahmetini indirir.) [İ.Ahmed, Hakim]
(Mehdi bendendir, yeryüzünü hak ve adaletle doldurur.) [Ebu Davud]
(Dünyayı küfür kaplamadıkça Mehdi gelmez.) [Mekt.Rabbani 2/68]
(Mehdi gelince, bir bereket olacak, ümmetim rahat edecektir.) [İbni Ebi Şeybe]
(Mehdi bizdendir. Allahü teâlâ onu bir gecede olgunlaştırır.) [İbni Mace, İ.Ahmed]
(Deccal’ın veya Mehdi’nin geleceğine inanmayan kâfir olur.) [Favaid-il Ehbar - Şerh’is-Siyer]
(Mehdi, Kureyşten ve ehl-i beytimdendir.) [İ.Ahmed, Baverdi]
(Mehdi benim soyumdandır.) [İbni Mace]
(Mehdi evladı Fatıma’dandır.) [Ebu Davud, Hakim]
(Mehdi, amcam Abbas’ın soyundandır.) [İ.Asakir, Dare Kutni]
(Ya Abbas, senin soyundan bir genç dünyayı adaletle doldurur, İsa ile namaz kılar.) [Hatib, İbni Asakir, Dare Kutni]
[Burada tenakuz [çelişki] yoktur. Abdülkadir-i Geylani hazretleri anne tarafından seyyid, baba tarafından şerif idi. Hazret-i Mehdi de, Hazret-i Fatıma’nın soyundan bir genç, Hazret-i Abbas’ın soyundan biri ile evlenince, her iki soydan da gelmiş olur.]
Hazret-i Ali, oğlu Hasanı gösterip, "Bu oğlumun neslinden biri çıkacak, dünyayı adaletle dolduracaktır" buyurdu. (Ebu Davud)
Kütüb-i sitteden Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi ve diğer hadis âlimlerinin bildirdikleri bu hadis-i şerifleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını akıl ve iman sahibi hiç kimse inkâr edemez. Tevil etmek de dinimize aykırıdır. Herkes dinin hükümlerini tevil etmeye kalkarsa ortada din diye bir şey kalmaz.
İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki:
(Yecüc ve Mecüc'ün ortaya çıkması, güneşin batıdan doğması, Hazret-i İsa'nın gökten inmesi, Deccal’ın ve diğer kıyamet alametlerinin hepsi aynen hadis-i şerifte bildirildiği gibi, [tevilsiz olarak] zamanı gelince gerçekleşeceğine inanırız.) [Fıkhı ekber]
Hazret-i Mehdi gelince
Sual: Tam İlmihal’deki, (Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacaktır) ifadesinden kasıt nedir?
CEVAP
Hazret-i Mehdi geldiğinde, hak mezheplerin hükmü unutulmuş olacak, bid'at mezhepleri ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Yani mezheplerin doğru bilgileri kalmayacak, sadece isimleri kalıp, din düşmanları veya sapıklar tarafından bu isimler suistimal edilecektir.
Hazret-i Mehdi, ictihad edecek, ictihadı Hanefi mezhebine uygun olacaktır. Zaten İsa aleyhisselamın Hıristiyanlığı yasak ettiği gibi, Hazret-i Mehdi de diğer bozuk fırkaları, bozuk mezhepleri yasak edecektir. Bozuk mezhepleri kaldıracağı için mezhepleri kaldıracak ifadesi kullanılmıştır.
|
Mehmed Ali Demirbaş // www.dinimizislam.com
|
|
|
|
|
|
|
Ziyaretçi Sayısı 38439 ziyaretçi |
|
|
|
|
|
|
|