Bütün bid'at fırkalarında şu iddia ve söylem vardır: "Ümmet bozuldu, bir biz doğru yolda kaldık."
Vehhabîler böyle diyor. Onların ölçüleri esas alınacak olursa dünyada çok az Müslüman kalır.
Selefîler de böyle söylüyor.
Haricîlerle konuşun, kitaplarını inceleyin, aynı söylemi onlarda da bulacaksınız.
İslâm dünyasında iki çeşit çeşitlilik vardır.
1. Olumlu, rahmete vesile olan, teferruata ait çeşitlilikler. Ehl-i sünnetteki çeşitlilik böyledir, zenginliktir.
2. Esasa ve temele ait uyuşmazlıklar. Bunlar rahmanî değil, şeytanîdir, rahmete değil, azaba vesile olur.
Ehl-i sünnetin dört fıkıh mezhebi esasta, temelde, usûlde birdir. Sadece teferruata ait tâli meselelerde çeşitlilik vardır.
Yine Ehl-i sünnet dairesi içindeki Şeriata sımsıkı bağlı tasavvuf tarikatları da esasta, usûlde birdir, hepsi de Tarikat-ı Muhammediye'dir. Aralarında esasa ait olmayan meşreb çeşitliliği vardır.
Ehl-i sünnetin sahih akidesine aykırı bütün akideler bozuktur.
Ehl-i sünnet ile Vehhabiler arasındaki ihtilâfların hepsinde, yüzde yüz Ehl-i sünnet haklıdır, Vehhabîlik yüzde yüz hatâlıdır.
Mutezile mezhebinde de böyledir. Ehl-i sünnet ile çatışan hiçbir meselede ve konuda Mutezile haklı değildir.
Vehhabîler, Selefîler, Mutezile namaz kılıyor, oruç tutuyor, zekat veriyor, hacca gidiyormuş... Ehl-i sünnet ile aralarındaki ihtilâf bu konularda değildir ki...
Ehl-i sünnet cadde-i kübra-i islâmiyedir.
Ehl-i sünnet Sevad-ı Âzam'dır.
Ehl-i sünnet Kur'ân ve sünnetin doğru yorumudur.
Bir Sünnînin yanlış, bozuk bir düşüncesi, görüşü, işi olması Ehl-i sünnetin yanlış olduğuna delâlet etmez.
Ehl-i Sünnet Selef-i Sâlihîne bağlıdır.
Ehl-i sünnetin müctehid imamları vardır.
Ehl-i sünnetin ulemâsı, fukahası, müfessir ve muhaddisleri, müftüleri vardır.
Ehl-i Sünnette cumhur-i ulemâ kavramı vardır.
Bir zatın istisnaî olarak bir konuda şazz, aykırı bir görüşü olması bahane edilerek Ehl-i sünnete çatılamaz. Böyle bir şazz görüş esas alınamaz.
Ehl-i sünnetin müdevven fıkıh kitapları vardır.
Dört hak mezhebin ittifak halinde olduğu bir konuda aykırı bir fikir, görüş, re'y bid'attir.
Ehl-i sünnet dinde orta yoldur.
Ehl-i sünnetin sayısız evliyaullahı vardır.
Ehl-i sünnetin her devirde, Resulullah Efendimize (Salat ve selâm olsun O'na) nuranî bir silsile ile bağlı, icazetli ulemâsı, fukahası, meşayihi, mürşidleri vardır.
Ehl-i sünnet herhangi, sıradan bir fırka değildir. Fırka-i Nâciyedir.
Ötekiler firka-i dâlledir.
Ehl-i sünnet itikadında Yüce Allah kemal sıfatlarla sıfatlandırılır, noksan sıfatlardan tenzih edilir.
Ehl-i sünnet Kur'ân-ı Kerîm'in heva ve re'y ile yorumlanmasına izin vermez.
Hakikî Tevhid inancı Ehl-i sünnettedir.
Ehl-i sünnet İslâm dininde reform, yenilik, değişiklik yapılmasına izin vermez.
Ehl-i sünnet inancına göre Allah katında hak, makbul, geçerli din İslâm'dır. İslâm'dan başka hak dinler yoktur.
Ehl-i sünnet, ruhbanların (hocaefendilerin, şeyhlerin, hazretlerin, baronların) erbab haline getirilmesine, putlaştırılmasına izin vermez.
Ehl-i sünnet tenkit edilemez. Çünkü onda yanlışlık, bozukluk, sapıklık yoktur.
Ehl-i sünnet mensubu bir Müslümanın günahı, hatâsı, yanlışlığı Ehl-i sünnete mal edilemez.
Türkiye'de Ehl-i sünnete saldırmak İslâm'a saldırmak demektir.
Ehl-i sünneti yıkmaya çalışmak, İslâm'ı yıkmak demektir.
Ehl-i sünnet düşmanı bid'atçilere karşı uyanık olalım.
Mehmet Şevket Eygi // Milli Gazete